Her ne kadar bu mesajların asılsız olduğu kısa sürede ortaya çıksa da, milyonlarda kullanıcının bu mesajı yayınlaması, kullanıcıların Facebook’daki gizlilikleri konusunda ne kadar kaygılı olduklarının göstergesi.
Tabii Facebook’un “Veri Kullanım İlkeleri” ve “Hak ve Sorumluluklar Bildirgesi” dökümanlarını en son haline getirmesinin de bu konuya etkisi büyük. ABD’deki gizlilik grupları, özellikle de Electronic Privacy Information Center (EPIC) ve Center for Digital Democracy (CDD) isimli kuruluşlar Facebook’un yaptığı değişikliklere itiraz etmekte.
Değişikliklerin en önemli bölümü, Facebook’un idare ediliş şeklini ilgilendiriyor. Teoride bu konudaki değişiklikler Facebook kullanıcılarının oylamasına bağlı. Uygulamadaysa bu süreçlerin başarısız olduğu biliniyor. Yöntemin duyurulduğu Nisan 2009’dan bu yana iki oylama gerçekleşti, ancak katılım oranı Facebook kullanıcılarının yüzde birinin bile altında kaldı. Facebook’un getirdiği yeni değişiklikler, oylama sistemini bütünüyle kaldırıyor.
Diğer değişiklikler, Facebook’a ait Instragram gibi yan kuruluşlarla bilgi paylaşımına izin verilmesi ve mesajlaşma sisteminin çalışma biçimindeki yeniliklerle ilgili.
Tüm bunlar, Facebook ve kişisel bilgilerin gizliliği üzerindeki çok daha büyük bir tartışmanın parçaları aslında. Bahsettiğimiz türden yeni gelişmelerse, arka planda gerçekleşen mücadeleyi kullanıcıların gündemine taşıyor. Asıl sorulması gereken soruysa, bilgilerimizin ne kadarının
Eninde sonunda hükümet organlarının konuya müdahil olacakları belli. ABD dışındaki tüm kullanıcılar için Facebook’u izleyen İrlandali yöneticiler Facebook’a yapılan değişiklikleri net şekilde açıklaması talebinde bulundular.
Herhalde en tartışmalı konu, Avrupa Birliği uzmanları tarafından gündeme getirilen “unutulma hakkı” konusu. İsminden de anlaşılacağı üzere, bu hak kullanıcıların bir web sitesinin veritabanından kendi bilgilerinin tümüyle silinebilmesini talep edebilme hakkını kapsıyor. İlk olarak Ocak ayında teklif edilen, yakın zamanlardaysa European Network and Information Security Agency (ENISA) kuruluşu tarafından tekrar gündeme getirilen bu yetkinin hayata geçirilmesinde ciddi teknik zorluklar bulunmakta. Kullanıcılara tanınacak bu hak biraz abartılı bir çözüm gibi gözüküyor, ancak şu andaki sitelerin kullanıcının gizlilik haklarına ne kadar tecavüz ettiği düşünülürse, gerekli bir çözüm olarak görülebilir.
Dahası, “unutulma hakkı” sadece sizin bilgilerinizi doğrudan verdiğiniz siteler için geçerli olabilecek bir sistem. Interneti tarayarak bulduğu bilgileri indeksleyen siteler için bu hakkı geçerli kılmanın mümkünü yok. Herkese açık olarak yayınlanmış her bilgi, hep böyle, yani Internet’e mal olmuş şekilde kalacaktır.
Tüm bu belirsizliklere rağmen, konu üzerine tartışmaların çok, çok daha uzun süreceği kesin. Peki bu süreç içinde kullanıcılar ne yapabilir?
Yapılabilecek en kolay şey, eğer gizlilik konusunda kaygılarınız varsa sosyal medyada paylaştığınız bilgi miktarını azaltmak olacaktır. Bir şeyler yazmadan önce iki kere düşünün, bu mesajın tüm Internete yayılmasını gerçekten istiyor musunuz?
Ek olarak, gizlilik ayarlarınızı daha sıkı hale getirebilirsiniz. Facebook söz konusu olduğunda, Titanium uygulamamızın en son sürümü ayarlarınızı inceleyerek, daha güvenli hale getirilmesi için önerilerde bulunabilir. Bu konuda öğretici bir videomuz da var.
Nihayetinde, her kullanıcı kendisi için uygun gördüğü güven noktasını kendi bulacaktır. Gizlilik ve paylaşım konusunda sınırlarınız nerede? Unutmamak lazım ki Facebook, dünyanın en popüler sitelerinden birini ücretsiz olarak kullanmanızı sağlıyor. Eğer hiç bir şey vermeyerek bir şeyler alıyorsanız, sistemde kullanıcı değil, ürünsünüz. Kullanıcılarsa reklam verenler. İşte sosyal medyayla gizliliğiniz üzerine takas yapmadan önce, bu gerçeği iyi düşünmelisiniz.