Trend Micro’nun yaptığı ankete göre, Türkiye’deki kullanıcıların yalnızca yüzde 28′i para vererek güvenlik yazılımı kullanıyor. Geri kalan kullanıcılar ya bedava ya da lisanssız yazılım kullanarak risk altında kalıyor.
Trend Micro Türkiye’nin Facebook sayfasından yaptığı ve yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı “Kişisel bilgisayarınızın güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz?” başlıklı anket, Türk teknoloji kullanıcılarının güvenlik yazılımına para vermek yerine %60.6 oranla ücretsiz yazılımları tercih ettiğini ortaya koydu. %10’luk bir kesim ise ya lisanssız/kırık yazılım kullanıyor ya da hiç güvenlik yazılımı kullanmıyor. Sadece %28’lik bir kesim güvenlik yazılımına para vermeyi tercih ediyor. Trend Micro, kırık/lisanssız yazılımın büyük bir risk oluşturduğunu belirtirken, ücretsiz yazılımların da bazı riskleri olduğu konusunda kullanıcıları uyarıyor.
Anket sonuçlarını değerlendiren Trend Micro Akdeniz Ülkeleri Güvenlik Danışmanı İnanç Ilgın, güvenlik yazılımı kullanım bilincinin %90’lara yaklaşmasının sevindirici olduğunu belirtirken herhangi bir yazılım kullanmayan veya kırık/lisanssız yazılım kullanan %11’lik kesimin ise büyük bir risk altında olduğunu söyledi. Kırık yazılımı kurmak için kullanılan “Crack/keygen” türü yazılımların hemen hepsinin zararlı yazılım olduğunu belirten İnanç Ilgın, “Bu tip yazılımlar sayesinde saldırganlar, zaman zaman kullanıcıların kişisel dosyalarına/bilgilerine ulaşmakla beraber bu bilgisayarların kontrolünü tamamen ele de geçirebilmekte. Kullanıcı bu durumda lisanssız yazılım kullanarak bir suç işlemekle kalmayıp, bilgilerini ve bilgisayarının kontrolünü de saldırgana kaptırmış oluyor” dedi.
Ücretsiz yazılım kullananlar da risk altında
Ilgın, ücretsiz yazılım kullananların ise farklı risklere maruz kalabileceğine değindi. İnternet üzerinde üç farklı ücretsiz yazılım bulunuyor. İlki siber suçlular tarafından geliştirilen güvenlik yazılımları. Bu yazılımlara genelde internet aramalarında karşılaşılan sayfalardaki reklamlardan ulaşılıyor. Bu yazılımlar bilgisayarı korur gözükürken (hatta gerçekte var olmayan birkaç zararlı yazılım bulup temizlediğini de gösteriyor kullanıcıya) aslında kullanıcının bilgisayarının kontrolünü suçlulara veriyor.
Diğer bir kaynak ise çeşitli iyi niyetli internet grupları tarafından geliştirilen ve gerçekten koruma sağlayan yazılımlar. Bu yazılımlar her ne kadar bilgisayarları koruyor olsa da, geliştiricilerin arkasında bir sermaye yapısı olmadığı için tehditlerin bu yazılımlar tarafından tespit edilmesi ücretli yazılımlara göre çok daha uzun süre alıyor. Ayrıca geliştiriciler bu yazılımlar için bir bedel istemediklerinden herhangi bir sorumluluk da almıyorlar.
Ücretsiz güvenlik yazılımı için son kaynak ise ücretli yazılımların 30 günlük deneme sürümleri. Bu deneme sürümleri kullanıcının bilgisayarını 30 gün boyunca koruyor fakat süre bitiminde kullanıcının yeni bir yazılım yüklemesi gerekiyor çünkü pek çoğu aynı bilgisayarda ikinci kez 30 gün ücretsiz olarak çalışmıyor. Bu da kullanıcının her ay yeni bir arayış içine girmesi ve farklı yazılımlar nedeniyle farklı risklere açık olması anlamına geliyor. İnanç Ilgın, üst seviye kişisel güvenlik yazılımlarının ücretlerinin bile 40 dolarların altına indiği bir dönemde bu tip kaygılarla yaşamak yerine kullanıcılara ücretli yazılım kullanmalarını öneriyor.